ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, Antalya Belek Turizm Merkezinde düzenlenen “Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı”nda, ROKETSAN olarak Türkiyenin uzaya bağımsız erişimini sağlamak için de çaba gösterdiklerini kaydetti.
Uydu gibi yükleri uzaya taşıyabilecek platformları inşa etmek için çalıştıklarını belirten İkinci, Ar-Ge çalışmalarını ve ilk denemeleri yaptıklarını söyledi.
Türkiyenin uzay yarışında rekabet edecek aşamaya gelmesi için teknoloji geliştirdiklerini aktaran İkinci, “Amacımız mikro uydu fırlatma sistemi ile 100 kilogramlık kendi yaptığımız bir uyduyu yörüngeye yerleştirmek. Ülkemizin uzay yarışında var olduğunu göstermesi, uzaydaki ekonomik potansiyeli değere çevirecek teknolojilerin geliştirilmesi bizim için çok kritik” dedi.
İkinci, ROKETSAN olarak sadece Türkiyenin ihtiyacı için değil, dost ve kardeş ülkeler başta olmak üzere bir çok ülkeye silah sistemlerini ihraç etmek için çaba gösterdiklerini söyledi.
Son dönemde büyük bir ihracat hamlesi başlattıklarını ifade eden İkinci, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinin yanı sıra Avrupa ve Amerika kıtası dahil çok geniş bir ihracat ağına sahip olduklarını kaydetti.
Türk savunma sanayisindeki başarılarla kendi ürünlerinin de çok ciddi ilgi görmeye başladığına dikkati çeken İkinci, dünyadaki çatışma ortamlarının, silahlanmanın artmasıyla beraber mühimmat, roket ve füze ürünlerine ilginin de arttığını vurguladı.
ROKETSAN olarak bu pazardan pay almaya çalıştıklarını belirten İkinci, “Çok da başarılı sonuçlar alıyoruz. Avrupalı ve Amerikalı rakiplerimizle girdiğimiz ihalelerden başarılı sonuçlar elde ederek ülkemizin ihracat potansiyelini hızla artıracak hamleler içerisindeyiz. 2023 yılında 30dan fazla ülkeye 300 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirdik.
Bu rakamı 500 milyon doların üzerine taşımayı düşünüyoruz. ROKETSANın ihracattan elde ettiği cironun yarısını Ar-Ge ve üretim faaliyetlerine aktarıyoruz. Ülkenin en büyük Ar-Ge kuruluşlarından bir tanesiyiz” dedi.
TAYFUN FÜZESİNİN SERİ ÜRETİMİ DEVAM EDİYOR
Gelirlerinin büyük bir kısmını araştırma ve geliştirmeye ayırdıkları için çıkardıkları yeni ürünlerin TSK ve uluslararası pazarda kendisine yer bulduğunu anlatan İkinci, “TAYFUN füzesi kendimizin geliştirdiği uzun menzilli füzemiz. Yakın zamanda Savunma Sanayi Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile seri üretim sözleşmesini imzaladık. Seri üretimleri devam ediyor.” dedi.
İkinci, NATOya üye ülkelerin taleplerinin Türkiyenin savunma sanayisi tarafından karşılanması için çaba gösterdiklerini vurguladı.
“KARAOK İHRAÇ EDİLDİ, SÖZLEŞMESİ İMZALANDI”
Savaş alanındaki etkinliği görüldükten sonra portatif hava savunma sistemleri ve tank savar sistemlerinin büyük potansiyel içerdiğinin fark edildiğini anlatan İkinci, şunları kaydetti:
“Bu konuda herkes talepte bulunuyor. Bu alandaki ürünler de bu talebi karşılayacak seviyede değil. Ülkemizin bu alana yatırım yapmış olması portatif hava savunma füze sistemi SUNGURu hem de kısa menzilli tanksavar füze sistemi KARAOKu üretmiş, seri üretime geçirmiş olması bizim ülkemiz açısından büyük şans.
TSKnın ihtiyacını karşılamakla kalmıyor ihracat potansiyelini de değerlendiriyoruz. Bu ürünleri üretmemiş olsaydık dünyada zor bulunan bu teknoloji açısından ülkemiz sıkıntıda olacaktı. KARAOK ihraç edildi, sözleşmesi imzalandı. SUNGUR için de ihracat sözleşmeleri konusunda görüşmeler devam ediyoruz. Bunlar en hızlı satacağımız ürünlerin başında yer alacak.”
Milli Dikey Atım Lançer Sisteminin (MİDLAS) İstanbul Fırkateynine entegrasyonunun tamamlandığı bilgisini veren İkinci, “MİDLAStan hava savunma sistemi füzemizin atışını gerçekleştirmek istiyoruz. MİDLASın diğer fırkateynlere de yaygınlaştırılmasını istiyoruz. MİDLAS da kötü komşu mal sahibi yapar örneklerinden bir tanesi.
Türkiyenin alamadığı bu sistemi ROKETSAN olarak geliştirdik. Büyük bir ihracat potansiyeli var. Uzak Doğudaki ülkelerle gemi modernizasyonu ve gemi inşası konusunda MİDLASın ürün olarak yerleştirilmesi noktasında ciddi çalışmalarımız var. Bunu da en kısa sürede sözleşmeye çevirmeyi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.